SONSUZ ÇÖKÜŞ
Günümüzde dört unsura yani hava, ateş, su ve toprak
unsurlarına baktığımızda bilimde temel kuvvetler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu temel kuvvetler; Elektromanyetik Kuvvet, Güçlü etkileşim,
Zayıf etkileşim ve Kütle çekim kuvveti olarak, evrendeki her tür yapı bu dört
temel kuvvete bağlanmaktadır.
Elektromanyetik Kuvvete HAVA, Güçlü etkileşime ATEŞ, Zayıf
etkileşime SU, Kütle çekim kuvvetine de TOPRAK dersek.
Tabi ki bu dört unsur bir etki ile mevcut bir vardan ya da
mevcut bir enerjiden var olmakta.
Biz bu mevcut vara yapılan etkiye Allah’ın ‘’KÜN’’ emri
derken bilim Kuantum dalgalanma ya da big bang gibi isimler takmakta.
Bu dört kuvveti açığa çıkaran ve hareket çiftlerine ve
hareket etmelerine neden olan öyle bir F1 kuvveti ya da etki ya da temas ya da
dokunuş gerçekleşiyor ki bu dokunuş Sınırsızın içinde mevcut var olan
potansiyel bir enerjinin, sonsuz bir akışla ve daha sonra döngüsüyle yeni
potansiyeller yaratması yanı sıra kinetiğe dönüşmelerine de neden olmakta.
Allah her şeyi çiftlerden yarattığını söylüyor ve bugün
bilimin geldiği nokta da tam olarak burası, çünkü maddeye bir anti madde çifti,
enerjiye bir anti enerji çifti ile beraber bakmak zorunda kalmaktalar. Sistemin
gereği bu çünkü!
İşte görünen madde ile karanlık madde arasındaki ilişki ve
görünen enerji ile karanlık enerji arasındaki ilişkisi de bundan kaynaklı.
Çünkü bu F1 kuvveti dediğimiz ilk dokunuş sürekli bir F1 kuvveti değil sadece
anda uygulanan ve biten bir kuvvet olduğundan uygulanan bu kuvvet sınırsız
alanda mevcut olan enerjiyi, başlama bitiş etkisiyle dualitik bir yapıya
ulaştırmakta.
Bu çift yapıya neden olan dokunuş; Hava boyutunda enerjiyi
çok yoğun ve az yoğun boyutlu tayflara bölerken, Ateş boyutunda plazmatik ya da
yıldırım diyebileceğimiz sicimsel bir yapıyı da tetikleyerek bu çok yoğun ve az
yoğun tayflar arasında iki yönlü yani girdi ve çıktı ilişkisi kuran
irtibatlanmayı sağlıyor günümüzde bu daha yeni olarak ‘’kuantum dolanıklık’’
adı altında bir ispat gördü. Su boyutunda ise bu F1 Kuvveti yönünde çok yoğun
ve az yoğun tayfların o merkeze akışı sağlandığında su boyutu titreşim ve
salınıma neden olacak bir frekans yapısında artı ve eksi potansiyelli tepe ve
çukur boyutlu bir yapıda dalga boyutu dediğimiz manyetizmaya neden olmakta.
Hava boyutunda böylelikle hem elektrik hem manyetik bir alan oluşmakta yani
Elektromanyetik Kuvvet, Ateş Boyutunda ise plazmatik Güçlü Etkileşim boyutu, Su
boyutunda da manyetik, dalgasal bir Zayıf etkileşim boyutu oluşmakta.
Böylelikle bu kuvvet çiftlerinden toplam 6 boyut oluşmakta yani anti
boyutlarıyla beraber.
Tabi ilk kuvvetin uygulandığı merkeze doğru akış
yaşandığından bu merkeze gelen tayfların oluşturduğu kütle çekimsel bir kuvvet
yoğunlaşarak parçacık çiftleri oluşturmaya başlarlar ve gelen dalga boyutu bu
parçacık çiftlerinde titreşim ve salınım hareketlerine yol açarak kütle çekim
kuvvetine yol açan art arda bir paçacıksal potansiyeli, koruma sistemi devreye
girmiştir. Bu hareketle nefes alan parçacıklar üst boyuttan aldıkları her
etkileşim çiftini titreşimle bünyesine alırken bulundukları noktada F1 Kuvvetini
aşanları tekrar salmaya başlarlar böylelikle üst yapıdaki çiftler bu Toprak
yapısındaki çiftler sayesinde bu sefer dışa doğru kendilerini ifşa ederler.
İşte burada ise 3 çiftten ya da 6 evreli ilk yaratılıştan oluşan bu çift
parçacıklar Toprak çifti yapısını oluşturur, Toprak yapısı ise üst boyuttan
kütle çekimle aldıklarını kendisinde ifna ederek dönüştürdüklerini, alt boyutta
tekrar ifşa ederek salar. Burada da toprak yapısıyla beraber 4 çift dışa
salınarak 8 boyutta ifşa olunur. Yani Toprak çifti, Su çifti, Ateş Çifti ve
Hava çifti olarak. Sisteme toprak çiftinden bakıldığında toprak parçacığında
eşleşen 7 giriş ve 7 çıkış toplam 14’lü bir sistem yapısının hasıl olduğu
anlaşılır. Yapılandırma safhaları 6 boyut ise de toplamı zaten toprak
yapısıdır. İşte bu 6 boyuttan oluşan bütünsel toprak çifti ile birlikte 8
boyutlu bütünsel yapı boyutu, parçacıklı toprak çiftlerinin oluşumuna neden
olur, bununla beraber bu oluşum safhaları ise yine 8 boyut kazanır.
İşte ‘’Karanlık enerji’’ dediğimiz bu toprak ya da parçacık
yapısını hem oluşturan hem de gerekli potansiyelini korumakla kalmayıp bu
potansiyelle kendisini ifşa noktasında kinetiğe de çevirebileceği enerjiyi de
sunan üst yapıdır.
Bu yapı eşyanın ya da maddeye dönüşümün anahtarı olsa da bunların
da üstündeki Kur’an da 3 karanlık evre olarak geçen bölümün bir yansıması
olduğu gerçeğini de içinde gizlemektedir, bu da Toprak yapısını oluşumda en alt
tabakaya arz ederken karanlık evrelerdeki 3 karanlığın kabının ya da yansımanın
asıl kaynağının ise Toprak olduğunu ifşa ederek en üst boyuta taşır.
‘’Bu da her şeyin aslında bir nefeslik bir kütle çekimle
başladığının kanıtıdır.’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.