AÇ KAPILARINI
Bazıları Rabbimize DERYA (Okyanus) benzetmesi yapıp bizde Deryadaki Damlalarız derler!Deryanın içinde damlanın ne işi ola!
Bu derya sınırsızsa aynı özellikte bir damla karışmadan durabilir mi bir arada!
O damla deryadan ama derya o damladan BERİ.
Bu damla sınırlı, Derya Sınırsız!
Bu damla oluşmuş, Derya oluşmamış!
Bu damlaya biçim verilebilir, Sınırsız Deryaya biçim verilemez!
Şimdi bu damla ben deryayım diye dursun da!
Perde kalksa damla kalmaz erir gider derya içinde.
Ruhun O’ndan Nurun O’ndan da!
Sen Ruhunu ve Nurunu O’mu sandın!
Damlalar bir araya gelerek derya oluşur zannederler evet damla olarak Deryaya ulaşmanın yolu damlaları birleştirmek gibi görünür ki bu bizim asıl deryayı anlayalım diye bu böyledir.
Çünkü ne kadar damlayı bir araya getirsek de sınırsızlık deryası oluşmaz.
Asıl derya içinde yine ancak bir damla nispetinde kalmaya mahkumdur.
Bu farkı görmeyenler panteist düşüncede sıkışıp kalırlar.
Bunu anladıktan sonra damlanın bir önemi kalmaz.
Damlaların oluşturduğu damla ortadan kalktığında Arifliğin (Merkezi kaldırma, ortadan kaldırma) sonucunda, Hak (Kuşatan Bilinç / Bilinçleri Kuşatan) açığa çıkar bilincinde. ‘’Kuşatan (Kavrayan) Bilinci Var olan Bilinçli Topluma’’ yani Hakikate ulaşırız.
Damlaya ilerleyen yolda o damlayı eritmek var.
Onu Hakikatten ayıran perdesini aralamak lazım ki göz kapağı misali hakikatin içinde hem yol bulsun hem kaybolsun.
Nüve O'nun nüvesi değil sen Alemin nüvesisin!
Halife; Yaratılarak Biçim verilenleri Varlığıyla Örten.
Hakkın seyretmek için nüveye ihtiyacı yok.
O Nüve bizim ve bizim gibi varlıklar için var.
O’nda perde yok ki Perdeli olan sensin.
Aç şu perdeyi örtülerinden kurtul!
Ağaçta çekirdekleri yaratan, Alemde Halife yaratmadı mı?
Nefs toprağına ekilmiş güzel tohum örtünden fışkır ve filizlen.
Noktaya ulaşmaya çalışan gönül!
Çatlat artık şu tohumu.
Ali daha filizlenmemiş bir tohum. Şehrin kapısı.
MUHAMMED’İ (SAV.) OL ŞEHRİNE ULAŞ.
AÇ KAPILARINI!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.